Sertleşme Bozukluğu: Cinsel ilişki sırasında penisin sertliğini kaybetmesi, cinsel ilişkiye başlayamama veya başladığı ilişkiyi sürdürememe olarak tanımlanır (ereksiyon bozukluğu). Ereksiyon, penisin kanla dolarak sertleşmesi anlamına gelir. Cinsel uyarılma ile beyin tarafından gönderilen sinyaller, penis damarlarını genişletir ve penis kanla dolarak sert kalır.
Orgazm ve boşalma sonrasında penis damarları daralarak kanı geri gönderir ve penis sertliğini kaybeder. Her erkeğin sertleşme kapasitesi farklıdır. Kişinin yaşı, genel sağlık durumu, partneriyle olan etkileşimi ve duygusal durumu, sertleşme yeteneğini etkileyebilir.
Sertleşme Sorunu için Uyguladığımız Kalıcı Tedaviler
İktidarsızlık, sertleşme sorunu nedeniyle kliniğimize başvuran hastalarda farklı derecelerde görülebilir. Hastaların kullandığı viagra, cialis türevleri veya bitkisel karışımlar geçici çözüm sağlamakla sınırlı kalır ve genellikle sorunun büyümesine neden olur. Bu nedenle, klinikte uyguladığımız tedavilerde amacımız hastalara kalıcı bir çözüm sunmaktır.
Sertleşme bozukluğu hafif, orta ve ileri dereceli olarak üçe ayrılır:
1- Hafif derece: Bu hastalar genellikle ilaçsız da ereksiyon sağlayabilir, ancak ereksiyon kalitesinde azalma fark ederler. Zaman zaman ilaç desteği alabilirler.
2- Orta derece: Bu gruptaki hastalar genellikle ilaçsız ereksiyon sağlayamaz. Sıklıkla daha fazla ilaç kullanma ihtiyacı duyarlar ve tedaviye başvurduğunda uzun süredir bitkisel ürünler ya da internetten aldıkları takviyeler kullandıkları görülür.
3- İleri derece: Bu hastalar ilaç kullansalar bile ilişkiyi başlatamama veya ilişki esnasında sertliği koruyamama gibi sorunlarla karşılaşırlar. Şeker hastaları bu grupta sıkça yer alır.
Kliniğe gelen her hasta için detaylı bir değerlendirme yaparız; hikayesi, kullandığı ilaçlar, eş durumu, ruhsal ve bedensel sağlığı dikkate alınarak tedavi planı oluşturulur. Amacımız hastaları ilaçlardan kurtarıp kalıcı cinsel sağlık sağlamaktır.
Sertleşme Sorunu Tedavi Yöntemleri
1- Hormon Tedavisi: Testosteron başta olmak üzere, vücuttaki hormonal dengesizlikler sertleşme sorununa yol açabilir. Gerekirse testosteron tedavisi başlatılır.
2- İlaçların Değerlendirilmesi: Hastanın kullandığı ilaçların yeniden değerlendirilmesi önemlidir çünkü birçok ilaç sertleşme sorununa neden olabilir.
3- Yaşam Tarzı Değişiklikleri: Hastanın iş, ev yaşamı, beslenme, diyet ve fiziksel aktivite alışkanlıkları gözden geçirilerek gerekli önerilerde bulunulur.
4- Çift Terapisi: Partnerle yapılan görüşmeler ve öneriler, tedavinin önemli bir aşamasıdır. Çift ilişkisini yeniden yapılandırmak sertleşme tedavisinin bir parçasıdır.
5- Şok Dalgası Tedavisi: Penisin damar ve dokularını yenilemek amacıyla uygulanan bir tedavidir. 15 dakika süren seanslar halinde, haftada bir veya iki kez uygulanır ve hastalar günlük yaşamlarına rahatça dönebilir.
6- Botulinum Toksin Tedavisi: Peniste kan akışını sağlayan yapıların gevşemesine yardımcı olur. Lokal anestezi altında yaklaşık 30 dakika süren bir uygulamadır ve hastalar uygulama sonrası günlük işlerine geri dönebilirler.
7- Hücresel Tedaviler: P-shot, PRP, kök hücre ve eksoxom tedavileri bu kategoriye girer. Bu tedaviler genellikle şok dalga ve botulinum toksin tedavisiyle kombine edilir.
8- Penis Protezi Uygulaması: Sertleşme sorunu yaşayan ve diğer tedavi yöntemlerinden sonuç alamayan hastalar için penis protezi ameliyatı uygulanır. Operasyon sonrası hasta, 6 hafta içinde cinsel hayatına dönebilir.
Erkeklerde Penisin Sertleşmesini Etkileyen Durumlar Nelerdir?
Sertleşme sorunları erkeklerde yaş, kilo, kötü alışkanlıklar (sigara, alkol, uyuşturucu vb.), genel sağlık durumu, kronik hastalıklar ve ruhsal durum gibi faktörlerden kaynaklanabilir. Ayrıca erkeklerin partnerleriyle olan duygusal ilişkileri de sertleşme üzerinde etkili olabilir.
Sertleşme Sorunu Belirtileri Nelerdir?
- Sertleşme süresinde uzama
- Vajina içinde penisin yumuşaması
- Sabah sertliklerinde azalma
- Sonradan gelişen erken boşalma
Sertleşme Bozukluğunun Kliniğimizde Tedavisi
Kliniğimizde hormon testleri, penil doppler ve diğer analizler yapılarak sertleşme sorununun kaynağı tespit edilir. Uygun tedavi ile sorunun üstesinden gelmek %80 oranında mümkündür. Ancak tedavi sadece erkeğin değil, çiftin de tedavisi olarak ele alınmalıdır.
