Yapılan çalışmalarda her geçen yıl çiftlerde erkek bağlı nedenlerden dolayı çocuk sahibi olamama oranlarının arttığı gösterilmiştir. Bunun için çevresel faktörler, alınan gıdalar, modern hayatın getirdiği kirlenme, insan hayatına giren koruyucu maddeler gibi birçok sebep sayılsa da net bir neden söylemek zordur. Bir yıl boyunca düzenli olarak ilişkiye girmiş ve çocuk sahibi olamamış çiftler kısır olarak değerlendirilir ve tıbbi yardım alması önerilir. Hastalar semen analizi, kan hormon testleri, testis usg gibi tetkiklerle değerlendirilir. Çok kapsamlı bir konu olduğu için ben bugün özellikle semen analizinde sperm bulunamayan hastalara uygulanan ve kliniğimizde de uyguladığımız mikro TESE'den bahsedeceğim.
İçindekiler
TESE Nedir?
Üroloji kliniğine kısırlık nedeniyle başvuran ve menide (semende) sperm hücresi bulunmayan hastalarda uygulanan cerrahi müdahale ile testislerden sperm çıkartma işlemidir. İşlem esnasında mikroskop kullanılırsa işlemin ismi mikro TESE olur ve artık neredeyse hemen hemen her klinikte mikroskop altında yapılmaktadır. Menide sperm bulunamaması azospermi olarak adlandırılır ve bu vakalarda tıbbi destek verilmediği sürece çocuk olma olasılığı neredeyse sıfıra eşittir. Bu tür vakalarda uygulanan yöntem hastalardan operasyon ile testislerden doku olarak mikroskop altında alınan dokudan sperm hücresini çıkarmaktır (mikro enjeksiyon yöntemi ile tüp bebek için). Bu işlem genel (uyutularak) ya da lokal (bölgesel) anestezi altında uygulanır. Operasyon minimal risk grubu içinde yer almaktadır. İşlem spermin bulunma süresine göre bir ya da iki saat sürebilir. Hasta aynı gün ya da ertesi taburcu olur, masa başı iş yapıyorsa bir hafta, hareketli bir işi varsa 15 gün içinde işinin başına dönebilir. Kendinden eriyen dikiş konulduğu için dikiş alınması uygulanmaz. Pansumanlarını evde kendisi yapabilir. Spermler alınıp tüp bebek yöntemi uygulandıktan sonra hastalarda enjeksiyon yapılan hücreler (eğer yaşarsa) ana rahmine yerleştirilir ve orada büyümeye devam ederse aile sağlıklı bir çocuk sahibi olabilir.
Kısırlık tedavisi uzun, yorucu ve maliyetli bir tedavidir. Çocuk sahibi olma oranı açık uçludur. Tedavi sonucunda çocuk sahibi olunamayabilir. Zaten bu durum çiftlere tedaviye başlanmadan önce anlatılır.
En çok sorulan sorulardan birisi: TESE uygulandı, sperm bulunamadı, şimdi ne olacak? Duruma göre 6 ay sonra tekrar TESE uygulanır. İkinci operasyonda sperm bulunma ihtimali ilk operasyonda bulunmasa da vardır ya da hormon tedavisi uygulanır ve ondan sonra TESE uygulanır. TESE'de sperm bulunamayan hastalarda uygulanan ilaç tedavisi ile ilgili görüş birliği ne yazık ki yoktur. Hastalar her gittikleri doktordan farklı görüş alırlar. TESE'de sperm çıkmayan hastaların, eğer ilaç tedavisi alınacaksa, aylarca ya da yıllarca (belki olur diye) ilaç tedavisi alması gerekmektedir. Ne yazık ki ilaç tedavisi maliyetli, uzun olması ve hastanın sabırlı olması gerektiği için pek çok çift bu yöntemi kullanamaz.
Sperm Dondurma Nedir?
Sperm dondurma, TESE esnasında bulunan spermlerin dondurularak daha sonra kullanılmak üzere saklanması işlemidir. Bulunan spermlerin kalitesi uygun görülürse ve hasta da kabul ederse spermler dondurma yöntemi ile saklanır. Avantajı nedir? Kadın tarafında sperm için hazırlık yapılır ve ilaç tedavisi verilir. Bu hazırlık sperm bulunamazsa tamamen boşa gider ya da çift ikinci çocuğu istediği zaman ya da ikinci TESE'de sperm bulunmadığı zaman saklanan spermler kullanılır. Aslında çok avantajlıdır.
Benim önerim, eğer çift uzun süre korunmayı düşünüyorsa (5-6 sene), mutlaka hem erkek hem kadın tarafı kısırlık açısından değerlendirilmelidir. Evlendikten 5 sene sonra çocuk yapmaya karar veren bir çift bir yıl çocuk yapmaya çalıştıktan sonra doktora gidiyor ve azospermisi olduğunu ya da kısır olduğunu öğrenebiliyor. Çiftin yaşı artmış olduğu ve uzun bir maratona başlatılacaklarını yeni öğrendikleri için moralleri bozuluyor. Belki yıllar önce bunu öğrenmiş olsalardı bu konudaki yaklaşımları çok daha farklı olabilirdi.