Azospermi

Azospermi, erkek kısırlığının en ciddi formlarından biri olup, menide hiç sperm hücresinin bulunmaması durumudur. Kısırlık şikayetiyle başvuran erkeklerin yaklaşık %10-15’inde azospermi teşhisi konmaktadır. Bu durum, hem tıbbi hem de duygusal açıdan oldukça karmaşık bir süreçtir. Tedavi sürecinin zorluğu ve sonuçların belirsizliği nedeniyle, hastalar bu tanıyı öğrendiklerinde derin bir hayal kırıklığı yaşayabilirler. Ancak, doğru bir tanı ve özelleştirilmiş bir tedavi planıyla çözüm bulunması mümkündür.

Azospermi Tanısı Nasıl Konur?

Azospermi tanısı koymak için ilk adım, spermiyogram adı verilen bir semen analizi yapılmasıdır. İlk tahlilde menide sperm hücresine rastlanmaması durumunda, kesin bir tanı koymadan önce en az bir ay arayla ikinci bir spermiyogram testi yapılmalıdır. Bu süre, geçici faktörlerin (örneğin, yüksek ateşli bir hastalık veya stres) sperm üretimini etkileyip etkilemediğini değerlendirmek açısından önemlidir.

İkinci spermiyogram testi sırasında, santrifüj tekniği kullanılarak daha ayrıntılı bir inceleme yapılır. Santrifüj tekniği, semen örneğinin tüpe konup yüksek hızla döndürülmesiyle sperm hücrelerini yoğunlaştırmayı amaçlar. Eğer tüpün dibindeki sıvıda sperm bulunursa, bu hasta için TESE (Testiküler Sperm Ekstraksiyonu) gibi cerrahi yöntemlere başvurmadan tedavi şansı anlamına gelir. Ancak, sperm hala bulunamazsa azospermi tanısı kesinleşir.

 

Azospermi Türleri ve Nedenleri

Azosperminin sınıflandırılması, tanı ve tedavi sürecini yönlendirmek açısından önemlidir. Azospermi, farklı nedenlere bağlı olarak iki temel türe ayrılır. Bu türler şu şekilde sıralanabilir.

  • Obstrüktif Azospermi: Sperm üretiminin normal olduğu ancak sperm kanallarında tıkanıklık nedeniyle dışarı çıkamadığı durumdur.
  • Non-Obstrüktif Azospermi: Sperm üretiminin azaldığı veya tamamen durduğu durumdur. Bu genellikle hormonal sorunlar veya testislerdeki yapısal problemlerle ilişkilidir.
  • Tıkanıklık sorunları, enfeksiyonlar, geçirilmiş ameliyatlar veya doğuştan gelen anatomik anomalilerden kaynaklanabilirken; non-obstrüktif azospermi, hormonal eksiklikler, genetik faktörler veya testis hasarı ile ilişkilendirilebilir.

Azospermi Tanısında Hormonal ve Genetik Testler

Azosperminin nedenlerini belirlemek için yapılan hormonal ve genetik testler, tanı sürecinde kritik bir rol oynar. İlk aşamada seks hormonları olan FSH, LH, testosteron ve prolaktin seviyeleri ölçülür. Bu hormonlar, sperm üretim sürecini düzenleyen temel bileşenlerdir. Özellikle FSH ve LH seviyelerindeki düzensizlikler, testislerdeki sperm üretim sorunlarının kaynağını anlamada önemli bilgiler sunar. Testosteron eksikliği, sperm üretiminde aksamalara neden olabileceğinden, bu hormonun değerlendirilmesi de oldukça önemlidir. Hormonal eksiklik tespit edilmesi durumunda, 3-6 aylık hormon tedavisiyle sperm üretimi desteklenebilir.

Genetik testler ise azosperminin altında yatan genetik faktörlerin belirlenmesinde kullanılır. Özellikle Y kromozomundaki mikro delesyonlar, genetik anormalliklerin en yaygın nedenlerinden biridir. Bu tür testler, tanıyı netleştirmek ve hastaya özel bir tedavi planı oluşturmak için gereklidir. Hormonal ve genetik analizler, azospermi tanısında kişiye özgü çözümler sunulmasına yardımcı olur.

 

azospermi

 

Azospermi Tedavi Yöntemleri

Azospermi tedavi planı, durumun türüne ve altta yatan nedenlere göre şekillendirilir. Hormonal eksiklikten kaynaklanan azospermide, 3-6 aylık hormon tedavileriyle sperm üretimi desteklenebilir. Bazı durumlarda, seminal kanallardaki akışı kolaylaştırmak için ilaç tedavileri uygulanabilir. Bu yöntemler, özellikle hormonal dengesizliklerin olduğu hastalarda etkili sonuçlar verebilir.

Cerrahi yöntemler, sperm kanallarında tıkanıklık bulunan hastalar için tercih edilir. Bu tıkanıklık cerrahi müdahale ile giderilebilir. Non-obstrüktif azospermi durumunda ise mikroTESE (Mikroskopik Testiküler Sperm Ekstraksiyonu) adı verilen bir işlem uygulanır. Bu yöntemde, testis dokusundan alınan örneklerde sperm hücresi aranır ve hastaların %33-50’sinde sperm hücresi bulunabilir.

MikroTESE sırasında alınan dokuda yalnızca sertoli hücrelerinin bulunması (Sertoli Only Cell Sendromu), testislerde sperm üretiminin olmadığını gösterebilir. Ancak yeni araştırmalar, bu durumdaki bazı hastalarda hormon tedavisiyle sperm üretiminin yeniden sağlanabileceğini ortaya koymaktadır. İlk TESE işleminde sperm bulunamayan hastalarda, tedavi sonrası yapılan ikinci bir TESE işleminde %21-46 oranında sperm bulunabileceği gösterilmiştir.

Bunlar da İlginizi Çekebilir

Çatal İşeme Nedir?

Çatal işeme , kesik kesik işeme,başlarken bekleme gibi  şikayetler   bazen prostat bü…

hpv-genital-sigiller-kondilom-hpv-genital-sigil-veya-kondilom-nedir
Manisa Erkek Hpv – Genital Siğiller – Kondilom Hpv

  Human Papilloma Virüs (HPV) insanlara genellikle cinsel yolla bulaşan, genital bölg…

erkek-kisirliginda-genetik-degerlendirme-ve-onemi
Erkek Kısırlığında Genetik Değerlendirme Ve Önemi

Çocuk isteyen çiftler eğer korunmaksızın doğal yöntemlerle 12 ay boyunca hamile kalam…

E-Bültene Kayıt Olun!

E-Bülten’e kayıt olarak en yeni haberler, duyurular ve güncellemelerden ilk siz haberdar olabilirsiniz...