Testosteron sentezinin düzenlenmesi hipotalamik-hipofiz sisteminde meydana gelen karmaşık bir süreçtir. Sistemin amacı, vücuttaki gerekli hormon dengesini korumak ve salgılarını düzenlemektir. Testosteronun sentezi, birçok faktörden etkilenir; bu faktörler arasında diğer hormonların miktarı da bulunmaktadır.
İçindekiler
Östrojenler
Östrojenler, androjenlere karşı işlev gören bir grup seks hormonudur. Östrojenin en aktif temsilcisi östradiol’dur . Erkek vücutta yaklaşık olarak beşte bir estradiol testis tarafından üretilir. Hormonun büyük bir kısmı (yaklaşık %80), testosteronu estradiyole dönüştürerek periferal dokularda oluşur.
Androjenlerin estrojenlere dönüştürülmesi işlemi, aromataz enziminin etkisi altında meydana gelir ve bu işleme aromatizasyon denir. Erkeklerde aromataz aktivitesi yaş ve obezite ile artar. Obezite derecesi, erkek vücudundaki estrojen seviyeleri ile doğrudan ilişkilidir, çünkü adipoz doku aromataz kaynağıdır.
Östrojen molekülü, aromatizasyon işleminin mümkün olduğu, yapı olarak testosteron molekülüne benzerdir.
Östrojenler, testosteron üretimini düzenleyen hipofiz bezindeki luteinize edici hormonun (LH) sentezini baskılayarak testosteron salgısını engeller. Kandaki erkek seks hormonlarının azalması, östradiol düzeylerinin artmasına katkıda bulunur ve böylece kısır bir döngü oluşturur. Erkeklerdeki sürekli yüksek estradiol seviyeleri (hiperöstrojenemi) hipogonadizm gelişimine yol açabilir.
Bununla birlikte, düşük estradiol, cinsel işlev ve libidonun yanı sıra, kemik mineralizasyonu (bu oldukça önemlidir), kafadaki saç büyümesi ve diğer işlevlerin uyarılması için gerekli olan sonuçlarla doludur.
Kortizol
Kortizole stres hormonu denir; çünkü salgılanması egzersiz, korku, açlık gibi stresli durumlarda artar. Salgılanması, proteinleri ve glikojeni basit bileşenlere ayırarak vücut kuvvetlerini harekete geçirmek için gereklidir. Bu mekanizma, bizi korumak için tasarlanmıştır, ancak günlük hayatta daha çok olumsuz bir etki yaratmaktadır.
Kortizolün ana olumsuz yönü katabolik (yıkıcı) etkisidir. Bu durum, kas proteinleri dahil olmak üzere, proteinlerin parçalanmasında vücut güçlerini harekete geçirmek için kas kütlesi ve dayanıklılığında bir azalmaya yol açar.
Kortizolün uzun süreli artışı, testosteron sentezinde azalma, aşırı yağ birikimi ve kan şekeri seviyelerinde artış gibi durumlara katkıda bulunur.
Kortizolün yıkıcı etkilerini önlemek için, günlük yaşamda stresli durumların sayısını azaltmak gerekmektedir. Bu, özellikle sürekli stres kaynakları için geçerlidir ve kronik hale gelmesine (işteki sorunlar, ailevi meseleler, maddi zorluklar) yol açabilir.
Prolaktin
Anterior hipofiz bezindeki prolaktin hormonunu üreten asidophilik hücreler, kortizol gibi bir stres hormonudur. Bu nedenle, tekrarlanan (üçlü) çalışmalarla teyit edilen kan seviyelerinde kalıcı artış vakaları klinik öneme sahiptir. Normalde, bir erkeğin kan dolaşımına sadece az miktarda bir hormon (15-20 ng/ml) salgılanır. Erkeklerde prolaktinin fizyolojik rolü tam olarak anlaşılamamıştır, ancak spermatogenez üzerinde pozitif bir etkisi olduğuna ve vücuttaki konsantrasyonunun normal sınırlar içinde olması durumunda LH ve FSH’nin etkisini artırdığına inanılmaktadır.
Bir erkeğin vücudunda prolaktin düzeyini belirlemek için genellikle cinsel istek, erektil disfonksiyon, jinekomasti ve infertilite gibi durumlar dikkate alınır. Prolaktinin konsantrasyonu gün içinde değişkenlik gösterdiğinden, ve hiperprolaktinemi tanısı koymak için birçok faktöre (venipunktür ve diğer tıbbi prosedürler, fiziksel egzersiz, uyku sırasında, proteinli yiyecekler vb.) artabileceğinden, bir aralık ile en az 3 kez ölçülmelidir. 7-10 gün içerisinde.
Ne Zaman Test Edilmem Gerekiyor?
Düşük bir testosteron düzeyinden şüpheleniyorsanız, bir analiz yapmanız ve tüm fraksiyonları hesaplamanız gerekir (serbest testosteronun hesaplanmasına bakın) ve eğer düşük bir seviye tespit edilirse, diğer hormonlar için test yapmanız (östradiol, prolaktin, LH, SHBG, TSH, kortizol) gerekmektedir. Testosteron düzeylerinin normal aralıkta olabileceğini lütfen unutmayın (12-33 nmol/l), ancak hastanın yaşı göz önünde bulundurulmalıdır. Çünkü 60 yaşındaki bir hasta için sınırın alt sınırı normal kabul edilebilirken, 30 yaşındaki bir hasta için düşük olarak değerlendirilir. Bu durumda, daha fazla incelemeye tabi tutulmalıdır.
Tablo 1 – Testosteron antagonist hormonlarının normları.
estradiol | kortizol | prolaktin | |
---|---|---|---|
norm | 5 ng/dl ve üstü | 171 – 536 nmol/l (sabah) | 13 ng/ml altı |